Kayıtlar

cümleler etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Gerçek özgürlük

Resim
Anlıyor ve görüyordu ki herşey gelip geçicidir. baki olansa yalnız Allah'tır. Tek olmak Allah'a mahsustur. Mutlak özgürlükte mutlak özgür olan sadece Allah'tır. İnsan ancak Allah'a doğru yol almakla bir parça gerçek özgürlükten tadar. Onun dışında özgür olmak için toplum ilişkilerinden ne kadar kaçsa bunun bir yararı olmaz. Aksine daha beter bir esirliğie ve mahkumluğa saplanır.  İnsan sorumluluklar yüklenerek Allah'a yaklaşır ve böylece de özgür olur. Bunun aksi özgür olmak, adeta sorumluluktan kaçmak olur. Bu kaçma bir çare değil tersine içinden çıkılmaz bir başka tutsaklığın tuzağına düşme ile sonuçlanan zavallıca bir girişimdir. 

Yeryüzü halifesi

Resim
Hani Rabbin, meleklere: "Ben yeryüzünde muhakkak bir halife yaratacağım" demişti de, melekler: "Aaa! Yeryüzünde boz­gunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Biz seni hamdinle tesbih eder ve seni takdis ediyoruz" demişlerdi. Allah da onlara "Muhakkak sizin bilmediğiniz şeyleri ben bilirim" buyurdu. (Bakara 30) Halife: Asilin yerine geçen vekil manasınadır. Musa aleyhisselam kardeşi Harun aleyhisselama benim yerime geç manasında hilafet kelime­sini kullanmıştı.

Hikmetin özü

Resim
Hikmetin özü, ilimle amelin birleştirilmesi, insanın bildikleriyle amel ettiği takdirde Cenab-ı Hakk’ın fazlıyla bilmediklerini de öğrenmesidir.  Bunun tersi de insanın amel etmediği takdirde Cenab-ı Hakk’ın bildiklerini de unutturmasıdır. 

Baharda diriliş

Resim
"Bu dünya hayatından başka hayat yoktur. Ölürüz ve yaşarız. Biz di­riltilecek değiliz” diyen insanlar mevsimlik böcekler gibi hiç görmedikleri baharı inkar etmekteler. Ama bu kışın bir baharı da vardır. Ana rahmindeki çocuğa "Buradan daha geniş bir dünya var" deseniz gülüp geçebilir. Bu dünya da ahiretin ana rahmidir. Bu toprak ana üzerin­de yaşar büyür ve ölerek ahirette doğarız.  

Dünyayı satın almak

Resim
Ahireti verip dünyayı satın almayla ilgili bir çok âyet-i kerîme vardır. Müfessirler Tevbe Sûresinin son âyet-i kerîmelerinde, Peygamber Efendimiz (a.s.v.)'dan bir hadis zikretmiş.  Hadisin serbest tercemesi şöyledir:  Benim ve sizin haliniz şuna benzer, diyor Peygamber Efendimiz. Çölde susuzluktan baygınlık derecesine gelmiş insanlar neredeyse bayılmak üzereyken güzel elbiseli, üzerinde yorgunluk işareti de olmayan, suyunu daha yeni içmiş, gözlerinden susuz olmadığı da belli olan bir insan geliyor ve diyorki:  - Susuz musunuz? 

Kanla yükselen medeniyet

Resim
Şu bilinmelidir ki, günde beş defa yöneldiğimiz o Kâbe-i Muazzama, iki tane peygamberin eliyle yapılmıştır: İbrahim (a.s.) ve İsmail (a.s.). Yani köle kanı, insan kanı, yani zulmedilmiş insanların kanı veya alın teri yoktur orada. Ama bugün Romalılar'dan kalma taşlar, sanat eseridir diye gösterilir. Mısır'daki piramitler kölelerin kan ve gözyaşları üzerine kurulmuştur. Sultanahmet'in kuzey tarafındaki o meydandaki taşlar, Mısır'dan buraya getirilinceye kadar binlerce kölenin kanına mal olmuştur. Bir tek taş ve ondan sonra da sanat abidesi olarak oraya dikilmiştir. 

Lale ve gül

Resim
"Lale" motifi, Allah'ı sembolize etmektedir. Zira Allah ismindeki harfler ile lale kelimesinin yazılışındaki harflerin ebced hesabına göre sayı değerleri aynıdır. Hilal kelimesi de bu cümledendir.  Lale ile gülün bir arada kullanıldığı örnekler de mevcuttur. "Gül"ün süsleme sanatlarında ve özellikle mezar taşları üzerinde görülmesinin sebebi ilahi güzelliği sembolize etmesi ve Hz. Muhammed'in remzi olmasından kaynaklanmaktadır. Bu yüzden "verd-i Muhammedi" veya "gül-i Muhammedi" isimleri de verilen gülün kokusunun, Hz. Muhammed'in kokusu olduğuna inanılır. Sarıklarda, kavuklarda ve diğer başlıklarda bu motife sıkça rastlanır. 

Endamlı servi

Resim
Mezar taşlarında en yaygın kullanılan ağaç sembollerinden biri "Hayat ağacı" motifidir. Bu motif, orta Asya kökenli bir motif olup, kullanımı M.Ö. 8. yıllara kadar iner. Hayat ağacı ve dalındaki kuş figürleri ölünün kendisini temsil etmekte ve onun Allah katına yükselmesini sembolize etmektedir. Hayat ağacı bolluk ve bereketin simgesidir.  "Meyveli ağaç" ise, insan-ı kamili temsil etmektedir.  Ölüm ve faniliğin sembolü olarak kullanılan "servi ağacı" da mezar taşlarında en çok rastlanan motiflerdendir. Kendine has bir kokusu olan ve yaz-kış yeşil kalan servi, vahdeti, yani birliği sembolize eder. Allah lafzının ilk harfi olan Elif'e de benzetilen servinin rüzgarda sallanırken çıkardığı "HU" sesiyle Allah'ı zikrettiğine inanılır.

Adalet ve müsamaha

Resim
Dördüncü Halife Hz. Ali'nin hükümranlığı sırasında, Bizans İmparatorluğu'nun büyük toprak parçalarını fethetmiş olan müslümanlar arasında bir iç savaş patlak vermişti. Kaybedilmiş toprakları geri almak için ne güzel bir fırsat!  İmparator Konstantin II, İslam devleti içindeki Hıristiyan tebaaya elçiler yollayarak başkaldırmalarını ister: "Bu, Tanrı tarafından verilmiş bir fırsattır, yönetime karşı başkaldırın! Ben de, bu ortak düşmanımızı süpürüp atmak için bir ordu yollayacağım".  Cevap ne olmuştu?  İslam Devleti'nin hristiyan tebaası ona şu cevabı vermişti: "Dinimizin düşmanlarını sana tercih ederiz!". 

İslam'ın gayr-i müslimlere yönelik uygulamaları

Resim
İslam, önceki peygamberlerin koyduğu yasaları benimsiyorsa, bu, Kur'an tarafından açıklanan (Nisa, 4/24) prensibin sınırları içindedir. Söyle ki: "Haram kılınanların dışında kalanlar size helal kılındı". Yani, yasaklanmamış olan şey helaldir. Bu kural öyleyse genelde Araplarınkine olduğu gibi putperestlerin, müşriklerin uygulamalarına ve adetlerine tatbik edilmektedir. Ve, daha sonra, Müslümanların yerleşmiş olduğu dünyanın bütün mıntıkalarında tatbik edilecektir. Bu yolla İslam yasası yabancı unsurların katkısıyla zenginleşecek, diğer şeyler arasında, yol gösterici olarak bizzat Hz. Peygamber'in tatbikatı yer alacaktır. Sahih-i Buhari'de, Hz. Peygamber direkt bir vahiy, apaçık bir hüküm, yani bir Kur'an ayet i telakki etmediğinde ehli kitabin adetlerine göre amel ederdi, diyen bir hadis bulunmaktadır." Sonuç olarak Hz. Peygamber diğer din mensuplarının uygulamalarını da göz önünde bulunduruyordu.. Mesela İkinci Halife döneminde, yani Hz. Peygamber&

Merhamet sultanı

Resim
Mekkeliler Hz. Peygamber'i doğum şehri olan Mekke'den kovmuşlar, on sene kadar sonra da Peygamber, doğduğu şehri fethetmişti. İşkencelerin ilk on yılı da ilave edilirse, Mekkeliler yirmi yıldan beri Peygamberlerine işkence ediyorlar, savaş yaparak, acı vererek, mallarını imha ederek, vs. dinini yaymasına mani oluyorlardı.  Mekke'yi fethettiği zaman Hz. Peygamber münadiler çıkarttı: "Herkes Kabe'nin önüne, Muhammed s.a.s sizinle konuşmak istiyor!". Endişeli biçimde herkes toplandı. Binlerce gayr-i müslim Mekkelinin yanında müslüman askerleri de bulunuyordu. Öğle namazı vakti idi. Hz. Peygamber müezzini Bilal-i Habeşi'ye ezan okumasını emretti. Hemen Bilal, Kabe'nin damına çıktı ve okumaya başladı: "Allah'tan başka İlah yoktur!" Orada hazır bulunan gayr-i müslimler arasında büyük bir kabile reisi olan Attab b. Esid de bulunuyordu.   Esid, arkadaşının kulağına şunu fısıldıyordu: "Allah'a şükür ki babam öldü, yoksa (buna) k

Mevcut yoktur

Resim
Kımıldayan yoktur, kımıldatan vardır. Hareket yoktur, hareket ettiren vardır. Kuvvetli yoktur, kuvvet veren vardır. Canlı yoktur, can bahşeden vardır. Bilinçli olan yoktur, bilinç ihsan eden vardır. Kısaca varlık yoktur, varlığa getiren vardır. Özetin özeti de şudur: Mevcut yoktur, sadece Allah vardır.

Kalp temizliği

Resim
Bir insan ne kadar iyi niyetli olursa olsun, onda nefis olduğundan kalbine ve aklına bazı kötü şeylerin gelmemesi mümkün değildir. Benim kalbim temiz, ibadete ne gerek var diyenlerin şunu unutmaması gerekir. İneğin kalbi de temiz. Kötülük diye bir şey bilmezler. Eğer cennete girmenin yolu kalp temizliği olsaydı cennete evvela inekler girerdi. İnekte nefis olmadığından kalbi insandan daha temizdir. Onun kalbine asla kötü şey gelmez. Kimsenin etlisine sütlüsüne karışmaz. Üstelik günde kilolarca süt verir. 

Hz. Ali'nin oğlu Hz. Hasan'a vasiyeti

Resim
Nur-u aynım Hasan'ım! Sen benim hayru'l-halefimsin. Şu vasiyetimi can kulağıyla dinle ve ona göre amel eyle ki, bu sana pederinin hayırlı bir nasihatidir. Oğlum iyi düşün! Dünya lezzetleri seni aldatmasın. Onun nimetleri fanidir, vizr ü vebali ise bâkîdir. Gayet ihtiyatlı bulun ki, nefs-i emmare seni aldatmasın. Dünyada her şey emanettir. Emanet olan şey geri alınır. Her şey fanidir. Biter tükenir. Ademoğlunda ise yalnız kazanmış olduğu ibadetler, marifetler, faziletler kalır.

Dünyayı düşlemek

Resim
Arjantinli edebiyatçı Jorge Luis Borges, içinde yaşadığımız bu Dünyanın ve bu Dünya üzerindeki yaratılmışların tümünün, sadece bir hayalden ibaret olduğunu belirterek sözünü şöyle bağlar: “Bizler dünyayı düşlemekteyiz” Dünyayı düşlemek. Yani Dünyanın bir hayal, bir vehim olduğunun bilincine vararak, kalın ve kesif bir uzay-zaman perdesi üzerinde oynaşıp duran gölgeli ve titrek şekillerin, bazen ağlayan bazen ağlatan, bazen de gülen ve güldüren traji-komik sahnelerin yanılsamalarıdır. Dünyayı düşlemek.

Güçlüler

Resim
Güçlünün de güçsüzün de bir dili vardır. İnsan güçlendikçe kelimeleri kısalır, izah yeteneği azalır, kibarlık eklerinden, rica kiplerinden kurtulur. Durum öyle bir yere kadar gelir ki padişah bir alkışla konuşmaya başlar.