Gerçek özgürlük


Anlıyor ve görüyordu ki herşey gelip geçicidir. baki olansa yalnız Allah'tır. Tek olmak Allah'a mahsustur. Mutlak özgürlükte mutlak özgür olan sadece Allah'tır. İnsan ancak Allah'a doğru yol almakla bir parça gerçek özgürlükten tadar. Onun dışında özgür olmak için toplum ilişkilerinden ne kadar kaçsa bunun bir yararı olmaz. Aksine daha beter bir esirliğie ve mahkumluğa saplanır. 

İnsan sorumluluklar yüklenerek Allah'a yaklaşır ve böylece de özgür olur. Bunun aksi özgür olmak, adeta sorumluluktan kaçmak olur. Bu kaçma bir çare değil tersine içinden çıkılmaz bir başka tutsaklığın tuzağına düşme ile sonuçlanan zavallıca bir girişimdir. 


Padişahlar bile özgür değildir. Halka zincirle bağlıdırlar adeta. 

Evlilikten kaçış bekarlığın, bekarlıktan kaçış evliliğin tutsaklığına sürükler insanı. Kimi zaman insan dışarda esir, zindanda özgürdür. 

Asıl özgürlük ruhun özgürlüğüdür. O da ancak Tanrı sevgisi ile gerçekleşir. Tanrıdan başka her şeyin gönülden çıkarılışı ile. Tanrı rızası için insanlara ve tüm yaratıklara hizmet etmenin ağır sorumluluğunu omuzlamakla.

Sezai Karakoç / Hikayeler II Portreler

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Fena ve Beka

Ortaasya ve Balkanlarda dini gruplar

Ebu Nasr Serrâc et-Tûsî'nin el-Lümâ'sında Tasavvuf, Tevhid, Marifet ve Makamlar