Kanla yükselen medeniyet
Şu bilinmelidir ki, günde
beş defa yöneldiğimiz o Kâbe-i Muazzama, iki tane peygamberin eliyle
yapılmıştır: İbrahim (a.s.) ve İsmail (a.s.). Yani köle kanı, insan kanı, yani
zulmedilmiş insanların kanı veya alın teri yoktur orada. Ama bugün Romalılar'dan
kalma taşlar, sanat eseridir diye gösterilir. Mısır'daki piramitler kölelerin kan ve gözyaşları üzerine kurulmuştur.
Sultanahmet'in kuzey tarafındaki
o meydandaki taşlar, Mısır'dan buraya getirilinceye kadar binlerce kölenin
kanına mal olmuştur. Bir tek taş ve ondan sonra da sanat abidesi olarak oraya
dikilmiştir.
Çeşitli yerlerde Romalılar'dan kalan ve Romalılar'ı takip eden
insanların yaptığı bütün eserler de yine binlerce, milyonlarca insanın kanına
mal olmuştur.
Dinimiz zulüm üzerine değil, adalet üzerine kurulmuştur. Onun
içindir ki, yöneldiğimiz o Kâbe-i Muazzama'yı İbrahim ve İsmail (a.s.)'lar
yapmış, Onlar da gönül rızasıyla yapmışlar, yaparken de Rabbim'den af talebinde
bulunmuşlar. Kusur etmişsek af et Ya Rabbi. Bizden bunu kabul buyur Ya Rabbi
diye dua etmişlerdir.
Yani hayatımızda, tarihimizde, geçmişimizde zulüm yoktur
bizim. Onun için alnımız açıktır.
Mahmut Toptaş / Şifa Tefsiri
Yorumlar