Hz. Ali'nin oğlu Hz. Hasan'a vasiyeti


Nur-u aynım Hasan'ım! Sen benim hayru'l-halefimsin. Şu vasiyetimi can kulağıyla dinle ve ona göre amel eyle ki, bu sana pederinin hayırlı bir nasihatidir.

Oğlum iyi düşün! Dünya lezzetleri seni aldatmasın. Onun nimetleri fanidir, vizr ü vebali ise bâkîdir. Gayet ihtiyatlı bulun ki, nefs-i emmare seni aldatmasın. Dünyada her şey emanettir. Emanet olan şey geri alınır. Her şey fanidir. Biter tükenir. Ademoğlunda ise yalnız kazanmış olduğu ibadetler, marifetler, faziletler kalır.




Dünya kabuslu bir rüya gibidir. Sahibini azap ve meşakkatler ile huzursuz eder. Bal gibi tatlı görünür, fakat içinde zehir vardır. Hasılı dünya, bilahare, nimetleri selb mihnetleri celp eder. Bir gaddardır ki, verir aama verdiğini geri alır. Zinet-i zahiresine aldanma, haib ve hasir olursun.

Malumdur ki, alemde her şey geçicidir. Binaenaleyh gençlik de seriüz-zevaldir. Sabah vakti açılan, akşam üstü çabuk solan bir gonca gibidir. Diğer bir ifade ile zaman, süratle cereyan eden bir nehir gibidir. İnsan hissetmeden ahirete doğru süratle gidiyor.

Bu yolda, insana dost görünen fasık insanların tatlı zannedilen sohbetleri ve eğlenceleri zehirli bir bal hükmündedir, yedikçe ruhunda tedavisi mümkün olmayan yaralar açar.

Çünkü iffet ve seciyesini kaybeden bir kimse şahsiyetini de kaybeder, felaketten felakete sürüklenir. Nefs-i emmarenin kahrına uğrayan bir insan, ilim ve marifet gibi âli maksatlardan mahrum kalır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Fena ve Beka

Ortaasya ve Balkanlarda dini gruplar

Ebu Nasr Serrâc et-Tûsî'nin el-Lümâ'sında Tasavvuf, Tevhid, Marifet ve Makamlar