Tarih bize ne söyler


Geçen gün bir arkadaşımla konuşurken Osmanlı’nın Celali isyanlarındaki tavrı gündeme geldi.
İsyanın bastırılma şeklinin haklılığını savunan arkadaşım Cumhuriyetin ilk yıllarında meydana gelen Dersim isyanında devletin gösterdiği reaksiyonun da bu bağlamda haklı olduğunu söyledi.

Bunun üzerinde biraz düşündüm.




Uzak geçmişte yaşanan bir olay ile daha yakın geçmişte veya günümüzde yaşanan bir vakıa birbirine benzeyebilir. Fakat her olayın kendine ait bir tarihsel özgüllüğü vardır.

Tarihsel özgüllük, olgu veya olayın, benzer olaylarla kıyaslanması durumunda, olayın içinde yer aldığı sürecin kendine has mekanizmalarından ötürü farklılık göstermesidir.

Eğer bir vakıanın ortaya çıkışını etkileyen faktörler farklıysa çözüm için uygulanacak yöntemler de farklı olmak zorundadır.

Tarihi yalnızca geçmiş devirlerin hadiselerinin incelenmesi ve başka hadiselere haklılık oluşturacak bir malzeme deposu şeklinde okumak yanlıştır. Onu, istikamet ve vizyon problemimize çözüm bulmak için kullanılacak dinamik bir araç olarak görmek gerekir.

Tarihle ilgilenmemizin sebebi önümüzü, geleceğimizi aydınlatmak ve günümüzde olup bitenleri daha anlamlı hale getirmek, anlamak olmalıdır. Ancak o zaman tarihi olayların kıyaslanması bir anlam kazanır. Geleceğe projeksiyon tutulmuş olur. 

Abdullah Kargılı

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Fena ve Beka

Ortaasya ve Balkanlarda dini gruplar

Ebu Nasr Serrâc et-Tûsî'nin el-Lümâ'sında Tasavvuf, Tevhid, Marifet ve Makamlar