Bilinmeyen Süleymaniye


Süleymaniye Camii hayatımda önemli yeri olan bir mekan. Okuduğum fakülte, caminin hemen yanında olduğundan arkadaşlarla ders aralarında gelir, bahçesinden boğazı seyreder, ağaçların serin gölgesinde oturur, huzur içinde ibadetimizi yapardık. Bu arada gözümüze takılan, caminin ihtişamına gölge düşüren yerler görürdük. Mesela sağ öndeki minarenin külahı yana doğru eğilmişti, duvarlar kirden kararmıştı, caminin mimarisine uygun olmayan eklentiler yapılmıştı, türbenin önündeki toprak alan ve deniz tarafındaki avlusu bakımsızdı, tarihi kapılarına hırsız girmesin diye çelik levhalar çakılmıştı. Şu anda restorasyonda olan caminin işte bu gibi sorunlarının giderileceğini aslına uygun şekilde tamir göreceğini öğrenmiş oldum. Camiyi dolaşırken gözüme çarpan birkaç husus oldu.


Halılar kaldırıldığı için zemin çıplak kalmış. Her taraf ahşap döşeme. 12 sene evvel mermerin üzerine yapılan bu döşeme akustiği bozmuş. Çünkü ahşap sesi emiyor, karşı tarafa iletmiyor.


Taç kapıdan girdikten sonra 10 metre ileride ufak bir kapak bulunuyor. Bu kapağı kaldırdığımızda caminin temelini havalandıran, yazın serin kışın sıcak tutan bir sistemle karşılaşıyoruz. İnsan boyunu aşan geçitlerin yer aldığı bu sistemi inceleyen bilim adamları 7 büyük deprem geçirmiş camide bir taşın bile yerinden oynamadığını hayretle görmüşler.



Kanuni Süleyman ve II. Selim zamanında toplam 28 yıl şeyhülislam olarak görev yapan Ebussuud Efendi’nin fetva makamı olarak kullandığı köşkü de kıblenin solundaki avlunun en ucunda yer alıyor.


Kanuni Sultan Süleyman’ın türbesinin çevresini dolaşırken türbedar evinin hemen arkasında, üzerinde ufak bir çocuk kabrinin yer aldığı, mezarın taşlarındaki süslemeden kadına ait olduğu anlaşılan bir kabir gözüme çarpıyor. Kitabesinde bu kişinin Ali Rıza Paşa’nın gelini olduğu yazıyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Fena ve Beka

Ortaasya ve Balkanlarda dini gruplar

Ebu Nasr Serrâc et-Tûsî'nin el-Lümâ'sında Tasavvuf, Tevhid, Marifet ve Makamlar