Kayıtlar

Doğru yaşlanan binalar

Resim
Oturduğum bina orta yaşlı, bana güven vermiyor. 50 yaşına varmadan yaşlanmış görünüyor. Bir çok sebebi var tabii ki. En başta yanlış temel sistemi ve kalitesiz malzeme kullanımı. Osmanlıda evler kısmen dayanıksız bir malzeme olan ahşaptan yapılır, insanoğlunun faniliği vurgulanırdı. Kamu binaları ise taştan inşa edilir, devletin ebediliği vurgulanırdı. Şu anda böyle bir bilinç yapımız mevcut değil. Günümüzde çoğu bina geçiciliği simgeliyor. Bu kutsal anlamda bir geçicilik değil elbette. Burada fiziki yaşlanmayı vurguluyorum.

Google üniversiteli

Resim
Google arama dünyasındaki yerini gün geçtikçe sağlamlaştırıyor. Akademik google yeni bir hizmet. http://scholar.google.com/ adresine girdiğinizde arama çubuğuna girmek istedğiniz kelimeyi yazıp enterleyin. Ben tasavvuf kelimesini arattım. 1000 civarında sonuca ulaştım. Google bu sistemde temel olarak üniversitelerin tez ve makale arşivlerini kullanıyor. Pdf olarak sunuyor. Burası iyi. Fakat kitap tanıtımları için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. İçeriğine ulaşmada o kadar başarılı değil. Arama sonuçlarının ne anlama geldiğine dair Google’ın yaptığı açıklama: 1. Başlık – Makalenin özetinin ya da web'de kullanıma sunulduğunda tam makalenin bağlantılarıdır. 2. Alıntılanma sayısı:– Gruptaki makalelerden alıntı yapan diğer yazıları tanımlar. 3. İlgili Makaleler – Bu gruptaki makalelere benzer diğer yazıları bulur. 4. Kütüphane Bağlantıları (online) – Bağlı kütüphanenizin kaynakları üzerinden, ilgili çalışmanın elektronik bir sürümünü bulur. Eğer kampüsteyseniz bu bağlantılar otomatik olar

Sayılar ve sözcükler

Resim
Şöyle bir başlık görüyoruz manşetlerde: “Irak’ta patlama 91 ölü”, “Gemi battı 25 ölü” “Trafik kazası 29 ölü” Manşetler için derecelendirme yaparsak birinci manşet için çok feci, ikinci manşet için feci, üçüncü manşet için az feci duygusu uyanır. Rakamlar fısıldadı bize bu duyguları. Halbuki trafik kazasında ölenlerin hepsi belki okula giden çocuklardı. Veya gelinle damatın yakınlarıydı, terhis alan askerlerdi. Bu gibi ayrıntılara geçince ölü sayısı önemini kaybediyor. Sözcükler nöbeti devralıyor. İşte yazının gücü.

Çok sesli sözlük

Resim
Şu aralar ingilizce çalışıyorum. Kpds, Üds kaynakklarını tarıyorum. Sözlük ihtiyacımı Poly elektronik sözlükten karşılıyorum. Kelimelerin anlamını kitaptan bakmaya üşendiğim için böyle yapıyorum. Gerçi klasik sözlüklerden kelime aramak daha avantajlı. Kitabı karıştırırken diğer kelimeler de göze çarpıyor ve farkına varmadan başka sözcükler de öğreniyorum.

Unadikum

Size sesleniyorum! Ellerinizi tutuyorum sımsıkı Bastığınız yerleri öpüyor Ve diyorum ki: Sizin için feda olayım! Gözlerimin ışığını sunuyor, Sıcacık kalbimi veriyorum Dipdiri bir felaket Sizin felaketinizden bana düşen Vatanıma ihanet etmedim Omzum dik Karşı durdum zalimlere Yetim, çıplak, yalınayak! Kanımı avuçlarımda taşıdım Yok ettirmedim inançlarımı Mezarlarını önden gidenlerin ve üzerindeki yeşil otları bile Korudum!

Küller ve Kar

Küller ve Kar Bu anda bana gelirsen, dakikaların saat olur, saatlerin gün, ve günlerin bir ömür olur. Fillerin Prensesine... Tam bir yıl önce kayboldum. O gün bir mektup aldım. Beni fillerle yaşamımın başladığı yere geri çağırıyordu Lütfen aramızda bir yıldır süren sessizlik için beni bağışla. Bu mektup sessizliği kırdı. Sana yazacağım 365 mektubun ilki. herbir sessizlik günü için bir tane. Asla bu mektuplardaki kendimden fazlası olmayacağım. Bunlar benim kuş yolu haritalarım. ve bunlar doğru olacağını bildiklerimin hepsi. Herşeyi hatırlayacaksın. Herşey öncesi gibi olacak. Zamanın başlangıçında, gökyüzü uçan fillerle doluydu. Her gece gökyüzünde aynı yere yatıyorlardı. Ve bir gözleri açık hayal kuruyorlardı. Eğer gece yukarıdaki yıldızlara bakarsanız... bir gözleri açık uyuyan fillerin ışıldayan gözlerini görürsünüz. En iyisi bizi izlemeye devam edin. Evim yandığından beri ayı daha net görüyorum. İçime düşen tüm cennetlere bakıyorum. Ellerimle tuttuğum cennetler gördüm, fakat bıraktım

Islak Çeltikler'e

benim bir sevincim var yüzün artık akşam bir çocuğun gülüşünü görüyorsun nereye baksam kıyımız uzak ve kuytuda ellerimiz sanki yok ellerimiz yok ama senin ellerini bir tutsam bazı çocuklar doğar bilirim bazı çocuklar doğmaz doğmayan çocuklar için bilmem ne yapsam ey çavlan. bitmeyen temmuz güneşi. ey aslan silkin. sakla harmanını. çocuğunu sakla ey aslan. suya kaptır kendini ellerin sanki yok bir güzel günde mızıkalarla bir alanda dursam sen yoksun gazeteler yok geçmişin razı değil bilmem ki doğmayan çocukları ben mi doğsam Turgut UYAR