Anladım bir yeryüzü sürgünü olduğumu yeniden Neresinden tutacağımı bilemediğim bu hayat hoyrat insanların tornasında eğilen, bükülen Acıyla, elemle herkesin birbirini ve beni yemesini seyreden, yeniden ve yeniden... Anladım iflâh olmaz biri olduğumu, yeniden Beynime çevrilmiş silah, göğsüme dayanmış hançer, kalbime sokulmuş dinamit; binbir söz, binbir yüz Anladım, ağaçta kızaran elma, tarlada büyüyen buğday, saksıda yeşil fesleğen, rüzgârla savrulan yaprak, tepelerde dönen kartal, anladım anladım Anladım görür görmez 'işte bencileyin bir adam' der, Celâl Usta Saçma bir dünyada hayatın anlamını arayan 'Herşeyin ama herşeyin bir anlamı ' olduğunu bilen, bildiren ruh marangozu Alnımın ortasındaki o derin çizgiden kendi çizgisine anlam taşıyan Anladım, hayatın kıyısında, yalnız, kendince, bilge Alnının ortasında derin çizgiyle... Anladım, insanlar insanları öldürebilir, ciğerlerini sökebilir, çarmıha gerebilir, kazığa oturtabilir, çiğ çiğ yiyebilir Ben kusarım. Bütün ölenle